
Her birimizin hayatının farklı dönemlerinde arkadaşlara ihtiyaç duyarız. Destek almak, akıl danışmak, eğlenmek veya sadece zaman geçirmek için onlara başvururuz. Ancak, yaş ilerledikçe arkadaşlıkların azalması doğal bir süreçtir.
Yaş aldıkça, karakterimiz daha belirgin hale gelir. Neyi sevip sevmediğimiz netleşir. Lisedeyken her şeye evet diyen biri, üniversite sonuna doğru hayatı farklı bir pencereden görmeye başlar. İlgi alanları, sosyopolitik ve kültürel görüşleri değişir. Bu yüzden, eskiden çok iyi anlaştığı insanlarla artık aynı frekansta olmayabilir. Böylece arkadaşlıklar azalır.
Yine de, tamamen arkadaşsız kalmak çok nadir görülen bir durumdur. Hayatın her evresinde arkadaşlarınızı tanımanın iki temel yolu vardır:
Kötü gününüzde yanınızdalar mı?
Bu, sıkça duyduğunuz bir klişe olabilir, ancak bir dostluğun kalitesini anlamanın temel taşlarından biridir. Zor zamanlar, gerçek dostlukların sınandığı anlardır. İnsan, kötü günlerinde dostlarının ona omuz vermesini, yalnız olmadığını hissettirmesini bekler. Gerçek arkadaşlık, size yalnızca güzel günlerde değil, en karanlık anlarınızda da destek çıkmayı gerektirir. Zor bir dönemden geçerken, bir dostunuzun varlığı size güç verebilir, moralinizi yüksek tutabilir. Ancak, unutmamak gerekir ki kötü günlerde yanınızda olan herkes gerçek dost değildir. Gerçek arkadaşlık, bu desteği koşulsuz ve karşılık beklemeden sunabilmeyi gerektirir. Bu yüzden, zor anlarınızda size kimlerin yardım ettiğini ve bu yardımı nasıl sunduklarını dikkatle gözlemleyin.
İyi günlerinizde sizinle mutlu olabiliyorlar mı?
İşte gerçek dostluğu ayırt etmenin en önemli ve gözden kaçan kriterlerinden biri. Başarılarınızı gerçekten kutlayabiliyorlar mı? Gerçek dostluk, yalnızca zor zamanlarda değil, iyi günlerde de sizinle aynı heyecanı paylaşmayı gerektirir. Arkadaşlarınız, sizin mutluluğunuzu kıskanmadan paylaşabiliyor mu? Başarılarınızı küçümsemek yerine, sizi daha da yüreklendirebiliyorlar mı? Gerçek arkadaşlar, sizin mutlu anlarınızı gölgelemeye çalışmazlar. Tam tersine, başarınızın üzerine kendi başarılarını koymaya çalışmak yerine, sizin mutluluğunuzu paylaşarak o anın tadını çıkarırlar. Gerçek dost, sizinle gurur duyar, sizi motive eder ve sizin sevincinizle kendisi de sevinir. Bu, dostlukların kalitesini belirleyen önemli bir ölçüttür. Eğer arkadaşlarınız sizin iyi günlerinizde de yanınızda olup içtenlikle mutlu olabiliyorsa, işte o zaman gerçek dostlara sahipsiniz demektir.
Bu iki noktaya dikkat ederek, gerçek dostlarınızı tanıyabilirsiniz. Umarım, paylaştıklarım sizin için faydalı olur.
Arkadaşlık ilişkileriniz konusunda benden kişisel olarak yardım almak isterseniz, philinfikri.com/iletisim linkinden benimle iletişime geçebilirsiniz. Size nasıl yardımcı olabileceğimi görmek için philinfikri.com/servisler adresinden hizmetlerime göz atabilirsiniz
Bir Cevap Yazın